Türkiye, coğrafi konumu gereği Asya ile Avrupa’nın kesiştiği noktada yer alan büyük bir ülke. Görkemli dağları, masmavi denizleri, sıcacık plajları, oksijenden insanın başını döndüren ormanları ile dört mevsim doğa turizminde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri. Türkiye doğal güzellikleri kadar dünya standartlarında hizmet veren sağlık kuruluşları ve hekimleriyle de yine kendinden söz ettiriyor. Diğer bir ifadeyle Türkiye özellikle uluslararası misafirlerine eşsiz bir ruh ve beden sağlığı yakalama imkanı sunuyor.
İşte bu nedenle Türkiye’de sağlık turizmi ile doğa turizmi içe içe geçmiştir diyebiliriz. Biz bu yazıda sağlık ve doğal turizmi için en ideal şehirlerden bazılarını sizler için listeledik.
İstanbul
İstanbul: Türkiye’nin kalbinin attığı şehir…
15 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en büyük kentlerinden biri olan İstanbul, Türkiye’de ekonominin, sanatın, kültürün, medyanın, sporun ve tabii ki sağlığın merkezi konumunda.
İstanbul’da 55 devlet hastanesi, 106 özel hastane, 5 üniversite hastanesi ve binlerce irili ufaklı sağlık kuruluşu bulunuyor.
Dünya genelinde hastanelere akreditasyon veren ve hastanelerin belli standartlara sahip olmasını teşvik eden Joint Commission International’ün (JCI) verilerine göre JCI kriterlerini taşıyan en çok sayıda hastane İstanbul’da yer alıyor. Yani İstanbul’daki hastanelerin ciddi bir bölümü, uluslararası standartlarda kaliteli ve yüksek teknolojili sağlık hizmeti sunuyor.
Bunlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkün:
- LIV Hospital
- Alman Hastanesi
- Şişli Hastanesi FlorenceNightingale
- Medical Park Bahçelievler
- Medicana Uluslararası Hastanesi
- Yeditepe Üniversitesi Hastanesi
- Amerikan Hastanesi
Sadece hastane düzeyinde değil, uzman hekimlerin kendi kliniklerini de işin içine kattığımız zaman İstanbul gerçekten modern tıbbın tüm imkânlarının kullanılabildiği bir tıp şehir.
Dört mevsimin de doyasıya yaşandığı, Karadeniz ile Ege’nin birleşmesini sağlayan Marmara Denizi’nin kıyılarına kurulu İstanbul; doğası, tarihi ve sokaklarındaki dinamik hayatla mutlaka görmeniz gereken bir şehir.
İzmir
Ege’nin incisi olarak bilinen ve Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir, yazları bol güneşli ve sıcak; kışları ise ılıman ve yağışlıdır.
14 devlet hastanesi, 3 üniversite hastanesi ve 11 özel hastane bulunan İzmir’de kendi kliniği bulunan çok sayıda hekim de sağlık hizmeti sunmaktadır. Modern tıp kuruluşlarına ek olarak da 3 adet kaplıca ve 7 adet termal sanatoryum bulunan İzmir’de sağlık hizmeti alırsanız şehrin doğal ve tarihi zenginliklerini de görmek için mutlaka zaman ayırmanızı öneriyoruz.
Şehir merkezine 90 kilometre uzaklıktaki Çeşme, özellikle yaz ayları Avrupa’nın en gözde tatil yerlerinden birine dönüşmektedir. Alaçatı, Karaburun, Urla, Seferihisar gibi bölgelerde de özellikle yaz aylarında güneşlenmenin tadını çıkarabilir, kendinizi serin Ege Denizi’ne bırakarak ruhsal ve bedensel bir arınma yaşayabilirsiniz.
Ayrıca İzmir’e gitmişken Efes Antik Kenti’ni ve Pergamon’u ziyaret ederek Hellenistik ve Roma Dönemi’nin en önemli tarihi yerleşimlerini de görebilirsiniz. Pergamon (bugünkü adıyla Bergama) Eski Çağ’da bile dünyanın en önemli sağlık merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Antalya
İstanbul ile birlikte Türkiye’nin en çok turist alan şehirlerinden olan Antalya’yı size sözcüklerle anlatamayız… Sadece Antalya’da 5 yıldızlı otel sayısı 410. Bu istatistik bile şehrin turizm potansiyelini anlatmaya yeterli.
Masmavi denizin, uçsuz bucaksız kumsalların ve çam ormanlarıyla kaplı Toros Dağları’nın çevrelediği Antalya’da 3 devlet hastanesi ve 15 özel hastane bulunuyor. Şehirde yer alan Medical Park Hastanesi’nin uluslararası akreditasyon belgesine sahip olduğunu, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin Türkiye’de ilk “yüz nakli” ameliyatına imza atan müthiş bir hekim kadrosuna sahip olduğunu belirtebiliriz.
Dört mevsim boyunca dünyanın çok farklı yerlerinden yüzbinlerce turist ağırlayan Antalya’da hem tatilinizi yapabilir hem de aklınıza gelebilecek her türlü sağlık hizmetini gönül rahatlığıyla alabilirsiniz.
- Kaputaş Plajı
- Patara Plajı
- Kleopatra Plajı
- Düden Şelalesi
- Manavgat Şelalesi
- Saklıkent Kanyonu
- Köprülü Kanyon
- Dim Çayı
- Kekova Adası
- Ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok doğal güzellik…
Yani Türkiye’de aynı anda hem doğa hem de sağlık turizmi söz konusu ise, en ideal şehir Antalya diyebiliriz.
Bursa
İstanbul’a birkaç saat mesafede yer alan ve Türkiye’nin dördüncü büyük kenti olan Bursa, sağlık hizmeti konusunda iyi bir tercih olacaktır.
6 devlet hastanesi ve 3’ü JCI akreditasyonuna sahip olmak üzere 8 özel hastane bulunan Bursa’dan bahsedince Uludağ’ı anmamak olmaz. Türkiye’nin en önemli kayak merkezlerinden biri olan Uludağ, özellikle kış aylarında hem Türkiye içinden hem de Türkiye dışından yüzbinlerce kayak severin mutlaka uğradığı yerlerden biri.
Kaplıca ve termal tesis bakımından da zengin olan Yeşil Bursa’yı hem yaz hem de kış aylarında ziyaret edebilirsiniz.
Bursa bir dönem Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olması nedeniyle tarih turizmi bakımından da önemli bir lokasyon, aklınızda olsun.
Karadeniz Bölgesi (Samsun, Rize, Ordu, Giresun, Trabzon, Artvin)
Türkiye’deki en çok ormanlık alanın bulunduğu yer olan Karadeniz Bölgesi, doğasıyla görenlerin nefesini kesiyor. Karadeniz’deki doğal güzellikleri saymakla bitiremeyiz.
Pokut Yaylası, Ayder Yaylası, Uzungöl, Karagöl aklımıza gelen güzelliklerden sadece birkaçı. Eğer yeşili maviye tercih eden biriyseniz Türkiye’de Karadeniz Bölgesi ilk tercihiniz olmalı.
Söz konusu illerin hepsinde tam teçhizatlı devlet hastanelerinin yanında çok sayıda özel hastane ve klinik de bulunuyor. Medicana Samsun, Liv Hospital Samsun, Medical Park Trabzon bölgenin en kaliteli hastaneleri arasında gösteriliyor.
Söz gelimi cerrahi operasyon gerektirmeyen bir tedaviniz varsa, yemyeşil yaylalarda dolaşıp ruhunuzu tazelemek istiyorsanız Trabzon’daki ya da Samsun’daki bir hastaneyi tercih etmenizi tavsiye ederiz. Bu sayede bölgedeki tüm doğal güzellikleri kısa yolculuklar yaparak görme fırsatı bulabilirsiniz.
