Türk Vatandaşlığı Başvurusunun Reddine Karşı İtiraz ve İptal Davası Yargılama Süreci
Türk vatandaşlığı başvurusunun reddi hakkında son zamanlarda birçok soru ve öneri maksatlı tarafımıza başvurular gerçekleşti. ATA Kurumsal Danışmanlık olarak bu konuda sizleri bilgilendirmek istedik.
Bilindiği üzere Türk vatandaşlığı doğumla ya da sonradan genel veya istisnai olarak başvuru yapılması ve bu başvurunun olumlu sonuçlanması suretiyle kazanılmaktadır. Doğumla kazanılan Türk vatandaşlığı, soy bağı veya doğum yeri esasına göre kendiliğinden kazanılır. Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır. Bu makalemizde Türk vatandaşlığının kazanımı usulüne ilişkin bilgilendirme yapmaktan ziyade, Türk vatandaşlığı başvurusunun reddi ne dair verilen karara karşı başvuru yollarını ve başvuru yollarına ilişkin takip edilmesi gereken usul ve esaslara ilişkin bilgilendirme yapacağız.
Bilindiği üzere 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 11. Maddesi Türk vatandaşlığı kazanımı için aranan şartlar şu şekilde sıralanmıştır;
- a) Kendi millî kanununa, vatansız ise Türk kanunlarına göre ergin ve ayırt etme gücüne sahip olmak,
- b) Başvuru tarihinden geriye doğru Türkiye’de kesintisiz beş yıl ikamet etmek,
- c) Türkiye’de yerleşmeye karar verdiğini davranışları ile teyit etmek,
- ç) Genel sağlık bakımından tehlike teşkil eden bir hastalığı bulunmamak,
- d) İyi ahlak sahibi olmak,
- e) Yeteri kadar Türkçe konuşabilmek,
- f) Türkiye’de kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kimselerin geçimini sağlayacak gelire veya mesleğe sahip olmak,
- g) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak, şartları aranır.
Türk vatandaşlığı kazanımı için gerekli şartların sağlandığı durumlarda, yukarıda belirtilen genel şartlar da sağlanıyor ise, kişiler Türk vatandaşlığı kazanımı başvurusu için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne başvuru yapabilmektedir. Genel yollarla Türk vatandaşlığı başvuru süreci, başvuru yapılan bölgeye göre değişkenlik gösterse de, yaklaşık 1.5 – 3 yıl arası sürmektedir. Türk vatandaşlığı başvurusu için genel şartlar sağlansa da, başvuruların gerekçesiz olarak 5901 sayılı kanunun 10. Madde kapsamına girmediği belirterek ret kararları verildiği bilinmektedir. Bu ret kararlarının hukuki durumu detaylıca aşağıda belirtilecektir.
Vatandaşlık Başvurusuna İli̇şki̇n İdareni̇n Takdi̇r Yetki̇si
İdari işlem, idarenin idare işlevine ilişkin olarak, kamu gücü kullanmak suretiyle yaptığı tek yanlı irade açıklamalarıdır. Bazı konularda hukuk düzeni, idareye, belirli şart ve durumların gerçekleşmesi halinde belli bir çözüm şeklini uygulama ödevi yükler. Bu durumda idarenin bağlı yetkisinden söz edilir. Bunun aksine bazı durumlarda da idarenin takdir yetkisi mevcuttur. İdarenin idari işlem yaparken kamu gücü kullanması sebebiyle takdir yetkisinin bulunduğu hallerde bu takdir yetkisinin kullanımı ve yargısal denetimi ayrıca önem taşımaktadır. Ancak bir takım nedenler idareye, takdir yetkisi tanınmasını zorunlu kılmaktadır. Bu nedenler; idarenin faaliyetlerini düzenleyen mevzuatta her türlü ayrıntının gösterilememesi, zamanın geçmesiyle idarenin karşılaştığı sorunların artması, kamu hizmetlerinin değişen nitelikleri olarak sayılmaktadır.
Şüphesiz ki, İç İşleri bakanlığı’nın Türk vatandaşlığı başvurusu yapan kişi ya da kişilerin başvurusunu onaylayıp onaylamamak hususunda takdir yetkisi bulunmaktadır. Ancak bu takdir yetkisi, idareye tam anlamıyla bağımsızca karar verme yetkisi tanımamaktadır. Bu bağlamda, takdir yetkisinin kullanımı idari mercilerce yargısal denetime tabidir. Bu hususta en önemli nokta ise, idarenin kararlarının gerekçeli olma hususudur. İdarenin takdir yetkisi bağlamında vermiş olduğu kararların gerekçeli olması ve gerekçeye uygun bir durumun mevcut olması gerekmektedir.
Vatandaşlık Başvurusu Kararının Gerekçeli̇ Olması
Türk vatandaşlık başvurusu yapan kişinin, başvurusunun reddedilmesi durumunda idarenin ret kararını gerekçeli olarak açıklaması gerekmektedir. Örneğin, Türk vatandaşlık başvurusu reddedilen kişinin, 5901 sayılı kanunun 11. Maddesi uyarınca Türkiye’de kesintisiz olarak 5 yıl ikamet etmediği, yeteri kadar Türkçe konuşamadığı ya da iyi ahlaka sahip olmadığı gerekçe gösterilerek başvurunun reddedilmesi mümkündür.
Ancak bu hallerde de, yapılan tespitin gerekli inceleme ve araştırmaya dayanılarak sonuca varılmış olması gerekmektedir. Örneğin, başvurucunun iyi ahlaka sahip olmadığı gerekçesiyle Türk vatandaşlık başvurusunun reddedilmesi durumunda iyi ahlaka sahip olunmaması durumunun hangi gerekçelerle ve nasıl tespit edildiğinin de gerekçeli olarak açıklanması gerekmektedir. Yalnızca beyana dayalı olarak gerekli inceleme ve araştırmaya dayalı olmadan verilen kararların hukuka uyarlığı bulunmamaktadır.
Konu ile ilgili T.C. DANIŞTAY 10. DAİRENİN 2022/1203 K. Sayılı kararı özetle şu şekildedir;
Türk soylu ve Yunanistan haymatlosu (vatansız) olan davacının, Türk vatandaşlığına alınma talebiyle yaptığı başvurunun, 5901 sayılı kanunun 11. Maddesinin 1. Fıkrası, (d) bendinde yer alan ” iyi ahlak sahibi olmak ” koşulu taşımadığından bahisle reddine ilişkin kararın iptali istemiyle açılan dava sonucunda, idare mahkemesince yüksek mahkemenin bozma kararına uymak suretiyle dava konusu idari işlem kaldırılmıştır. Davalı İç İşleri Bakanlığı kararın bozulması istemiyle kararı temyiz etmiştir. Davalı İş İşleri Bakanlığı tarafından, bir kişinin yabancı olarak bulunduğu ülkede sürekli suç işleme cüreti göstermesinin vatandaşı olmak istediği ülkeye karşı olan sorumluluklarını yerine getirmediğinin göstergesi olduğu, dolayısıyla
böyle bir kişinin iyi ahlak sahibi kişi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve dair nedenler ileri sürerek idare mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir. Ancak Danıştay ilgili daire, vatandaşlık başvurusunun iptaline yönelik kararın bozulmasını uygun bulmuş ve davalı idarenin temyiz talepleri reddedilmiştir.
Yüksek mahkeme kararı özetinden de anlaşılacağı üzere, İş İşleri Bakanlığı’nın gerekli şartları sağlaması halinde vatandaşlık başvurusunun gerekçesiz ve gerekli araştırma yapılmadan reddedilmesi hukuka ve usule uygun değildir.
Türk Vatandaşlığı Başvurusunun Reddi̇ ne Dai̇r Karara Karşı Başvuru Ve Çözüm Yolları
Vatandaşlık başvurusunun reddi’ne yönelik karar idari karar olduğu için kararın iptaline yönelik kararı veren idarenin bulunduğu yerdeki idare mahkemesine iptal davası açılması gerekmektedir. Başvurusu reddedilen davacı, iptal davası açmadan önce, İç İşleri Bakanlığı’na, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu ve düzeltilmesi gerektiğini içeren başvuru da yapılması mümkündür. Ancak bu başvuruların uygulamada bir karşılığı bulunmamakta ve idare mahkemesine başvuru yapma bir zorunluluk içermektedir. İdare mahkemesine karşı açılacak olan dava ret kararının tebliğinden itibaren 60 günlük süre içinde açılmalıdır. Aksi durumda İYUK ilgili maddeleri uyarınca davanın reddine karar verilir.
Bilinmelidir ki, Türk vatandaşlığı başvurusunun reddi ne yönelik karara karşı idare mahkemelerine başvuru yapmaktan başkaca bir yol bulunmamaktadır. Bu sebeple redde yönelik karara karşı dava açılması başvurusu reddedilen kişi açısından çok büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple, bütün işlemlerin alanında uzman avukat tarafından yürütülmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili detaylı bilgiye 0539 939 36 89 numaralı telefondan ofisimizi arayarak ulaşabilirsiniz.
Av. Batın Yılmaz