Türkiye'de Yaşam

A’dan Z’ye Türk Lokumu Hakkında Her Şey

Türk mutfağının geleneksel lezzetlerinden biri olan Türk lokumu; Türk kahvelerinin yanında, şeker bayramlarında, özel günlerde, mevlitlerde kısacası her yerde tüketilen ve kültürel açıdan da önemli bir motif olan Türk tatlısıdır. İşte, Türk lokumu hakkında A’dan Z’ye bilmeniz gereken her şey…

Türk Lokumunun Tarihi

Türk Lokumu

 

Osmanlı saray mutfağının önemli lezzetlerinden biri olan Türk lokumunun tarihi oldukça eskilere dayanmaktadır. Milattan önce 226 ile 652 yılları arasında İran’da hüküm süren Sasaniler’in tükettiği ‘’abhisa’’ tatlısının lokumun kökenini oluşturduğu tahmin ediliyor.

Osmanlı Döneminde lokum için boğaz rahatlatan anlamına gelen ‘’rahat-ul hulkum’’ ismi kullanılıyordu. Lokumun Anadolu’da ortaya çıktığı tarih ise 15. yüzyıla denk geliyor. Anadolu’nun her yerinde bilinmesi ve Türk mutfağına tam anlamıyla girmesi ise 17. yüzyılda olmuştur. Tüm Anadolu’da meşhur olan ve ünü Avrupalı seyyahlarla dünyanın öbür ucuna kadar yayılan Türk lokumunun ilk seri üretimi 1777 yılında yapılmıştır.

Lokum ilk yapıldığı zamanlarda bal, meyve şurubu ve un katılarak üretiliyordu. Sonradan nişasta ve rafine şekerin mutfaklara girmesiyle birlikte lokumun tadı değişerek günümüze kadar gelmiştir. Günümüzde ise çok farklı çeşitte ve birçok damak tadına uygun Türk lokumları üretilmektedir.

Türk Lokumunun Yapılışı

Türk lokumu; şeker, nişasta, gıda boyası, sitrik asit ve aromanın karıştırılmasıyla yapılmaktadır. Türk lokumu yapmak ustalık ve maharet isteyen bir iştir. Lokumun yapılışı ise şu şekilde olmaktadır;

  • Öncelikle şeker suda çözülünceye kadar kaynatılıyor,
  • Sitrik asit ile nişasta başka bir kapta çözülünceye bakar bekletiliyor,
  • Nişasta ve sitrik asit karışımı ile şekerli su birbirine karıştırılıyor ve bir süre kısık ateşte kaynatılıyor,
  • Kaynamanın zamanı ve karışımın kıvamı tamamen ustanın maharetine kalıyor,
  • Akışkan karışım demir kaplar içine dökülüyor ve 20 saat bekleniyor,
  • En son aşamada ise lokumlara şekil veriliyor ve paketleniyor.

Lokum çeşitleri

Türkiye’de her yörenin kendine ait lokum çeşidi vardır. Birçok farklı damak tadına hitap eden lokum çeşitlerinden bazıları şunlardır;

Fındıklı lokum, çifte kavrulmuş lokum, kuş lokumu, cevizli lokum, fıstıklı lokum, limonlu lokum, naneli lokum, narlı lokum, safranlı lokum, çikolatalı lokum, Hindistan cevizli lokum, meyveli küçük lokum, gül yapraklı lokum ve daha sayamadığımız onlarca farklı lokum türü farklı damak tatları için en harika lezzetleri oluşturuyor.

Lokumun Besin Değerleri

Türk lokumunda besin değeri kullanılan malzemeye ve lokum türüne göre değişmektedir. Gerçek Türk lokumundan bulunması gereken besin değerleri şu şekilde olmalıdır;

100 gram Türk lokumunda; 0.23 gram protein, 0.19 gram yağ, 89.25 gram karbonhidrat, 19 mg potasyum, 5 mg kalsiyum ve 1 mg demir vitaminleri bulunmaktadır.

Türk Lokumunun Faydaları Nelerdir?

Türk lokumunun insan vücudu ve sağlığı için birçok faydası bulunmaktadır işte, onlardan öne çıkan birkaç tanesi;

  • Bademcik iltihaplarının önlenmesinde yarar sağlar,
  • İçeriğindeki karbonhidrat böbrek hastaları için faydalıdır,
  • Yara ve çıban gibi cilt sorunlarının iyileşmesinde yarar sağlar.
  • Dişlerin korunmasında ve güçlenmesine etki eder.

Türk Lokumunun Servis Şekilleri

Türk mutfağından her tatlının bir servis şekli vardır. Önemli günlerde yenilen tatlılar gibi lokum da bayramlarda mendil arasında verilir veya Türk kahvesi yanından servis edilir. Müslümanlar için kutsal olan gecelerde camilerdeki mevlitler sonrasında cemaate Türk lokumu dağıtılır.

Türk Lokumunu Fazla Yemek Zararlı Mıdır?

En yararlı olan şeyi bir fazla tüketince zararlı olmaya başlayacaktır. Lokum da çok fazla tüketilmemeli ve her zaman dozajı ayarlanmalıdır. Çok lezzetli bir tat olması ve başlandığı zaman durulamaması sizi etkisi altına almamalıdır. Şeker ve nişasta bulunduğu için Türk lokumu kilo aldırmada oldukça başarılıdır. Bu yüzden de fazla tüketilmemelidir.

Av. Batın Yılmaz

Potansiyel bir iş sözleşmesini yansıtan yukarıdaki şartlar yalnızca ek tartışmalar için bir temel olarak sunulmuştur ve yasal olarak bağlayıcı bir yükümlülüğü yoktur. Tüm tarafların dahil olduğu bir sözleşme son haliyle yazılı olarak yapılmadıkça yasal olarak bağlayıcı hiçbir yükümlülük oluşmayacak, olduğu ima edilmeyecek ya da olduğu sonucuna varılmayacaktır.

İlgili Makaleler

8 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu