En İyi 5 Alternatif Tıp Yöntemi
Alternatif tıp özellikle son 20 yılda hemen hemen dünyanın her noktasında adından söz ettirmeye başladı. Yaşadığımız büyük şehirler, kullandığımız teknolojik cihazların yarattığı dijital kirlilik, GDO’lu gıdaların insan vücudu üzerinde yarattığı olumsuz etkiler elbette alternatif tıbbın hayatımızda yeniden yer almasında büyük etki sahibi.
Biz de sizler için son yıllarda adından sık söz ettiren ve Türkiye’de de başarı ile uygulanan alternatif tıp yöntemlerinden bazılarını derledi.
1. Homeopati
Homeopati alternatif tıp yöntemleri içerisinde son zamanlarda en çok adı duyulan yöntemlerden biri. Alman hekim Hahnemann tarafından yaklaşık 200 yıl önce geliştirilen bu tedavi yöntemi temel olarak benzerin benzeri iyileştirdiği prensibine dayanır.
Modern tıp anlayışında bir hastalık karşısında doktorlar öncelikli olarak hastalığın nedenini bulmaya çalışır ve o nedeni ortadan kaldıracak tedavi yöntemleri uygulanır. Homeopati yaklaşımında ise hastalıklar bir belirtiler bütünü olarak ele alınır. Hastanın tedavisi için bitkisel ilaçlar hazırlanır ve bu belirtiler ortadan kaldırılmaya çalışılır.
Homeopati yöntemini anlatmak için en sık kullanılan örneklerden biri sıtma hastalığı ve bu hastalığın tedavisidir. Modern tıp anlayışı sıtmaya neden olan Plasmodium falciparum isimli paraziti ortadan kaldırmaya yönelik tedaviler uygular. Tedavi kapsamında da sıtma olan hastaya, bu parazitleri öldürebilen kinin maddesinin yer aldığı ilaçlar verilir. Kinin sayesinde öldürülen parazitlerin yok olmasıyla birlikte hastada görülen yüksek ateş, titreme gibi belirtiler geçer. Homeopati ise sıtma hastalığına yüksek ateş, titreme ve terlemeden oluşan bir belirtiler bütünü olarak bakara ve bu belirtileri ortadan kaldıracak bir tedavi yöntemi kullanır. Belirtileri gösteren hastaya, kişi sağlıklıyken alsaydı bu etkileri yaşayacağı bir homeopatik ilaç verilir.
Homeopati hakkında daha detaylı bilgi için “Homeopati Nedir?” yazımızı ziyaret edebilirsiniz.
2. Refleksoloji
Holywood filmleri ve turistik bölgelerde bir hediyelik eşya gibi pazarlanması nedeniyle refleksoloji uzun yıllar boyunca gerektiği değeri görememiş bir alternatif tıp yöntemidir. Refleksoloji anlayışına göre ayak tabanı tüm vücuttaki sinirlerin geçtiği bir bölgedir ve bedenin bir yansımasıdır. Ayak tabanında vücudun her noktasına ve organına denk gelen noktalar bulunur. Bu noktalara uygulanan doğru baskılarla vücudun ilgili noktalarındaki rahatsızlıkların giderilebileceğine inanılır.
Geleneksel Çin tıbbına göre her insanın bedeninde çi enerjisi akar. Bu enerji aktığı kanallar insanın hayatında olumsuz durumlar yaşandığında tıkanabilir. Bu tıkanıklık çeşitli ağrılara ve rahatsızlıklara neden olur.
Refleksoloji uzmanları tarafından belli noktalara basınç uygulanarak tıkanan kanallar uyarılır, bu sayede kişi rahatlar.
3. Nöral Terapi
Özellikle son yıllarda adını çok duymaya başladığımız, Türkiye’deki pek çok devlet hastanesi ve özel hastanede de uygulanan nöral terapinin, kökenleri Almanya’ya dayanıyor. Alman anestezi uzmanı Huneke kardeşler tarafından 1920 yılında geliştirilen bu yöntem bir çeşit lokal anestezi işlemidir.
Çoğunlukla doğrudan deriye uygulanan lokal anestezi iğneleriyle vücudun sinir sistemindeki aksaklıklar giderilmeye çalışılmaktadır. Özellikle ağrı tedavisinde çok sık başvurulan nöral terapi şu şekilde çalışmaktadır. Sinir, kas ve iskelet sisteminde pek çok sebebe bağlı olarak ağrılar ve bozukluklar oluşabilir. Bu bozukluklar kronik ağrılara dönüşebilir. Hekimler nöral terapi ile enjeksiyon yöntemiyle özel ağrı bölgelerine lokal anestezi uygulamaktadırlar. Bu iğneler işe vücudun otonom sinir sistemini etkilenmeye ve bu sayede vücudun kendini iyileştirme fonksiyonunu devreye sokmaya çalışılmaktadır.
Hemen küçük bir not düşelim. Sinir sistemi bir bütündür. O neden vücudunuzun bir bölümünde hissettiğiniz bir ağrının çok farklı bir noktada tetikleyicisi olabilir. Örneğin belinizdeki bir ağrının sebebi dişlerinizi sıkmanız olabilir. Bu nedenler nöral terapi vücudun tüm kısımlarına uygulanabilmektedir.
4. Akupunktur
İğnelerde ve alternatif tıp yöntemlerinden bahsetmişken akupunkturdan bahsetmemek olmaz. Binlerce yıldır özellikle Çin tıbbının vazgeçilmesi olan akupunktur yöntemi, günümüzde de geçerliliği ve başarısını koruyor.
Akupunktur, nöral terapi ile benzer bir şekilde cilt üzerindeki belirli noktalara uygulana çok ince iğnelerle yapılan bir tedavi yöntemidir. Bu çok ince iğnelerin anatomik olarak kritik noktalara batırılarak, o bölgenin uyarılması ile tedavi uygulanır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da kullanılması pek çok hastalık için uygun bulunan akupunkturun, vücudun farklı bölgelerine uygulanan özel uzmanlık alanları bulunmaktadır. Fransız Dr. Nogier prensibi olarak da bilinen sadece kulaktan uygulanan yöntemlerin yanı sıra, sadece el ve ayaklara uygulanan mikrosistem akupunktur teknikleri de bulunmaktadır.
Dünya çapında akupunktur tedavilerini başarılı ile uygulayan hekimlerin ve merkezlerin yanı sıra, bu tedavi yöntemini hiçbir eğitim almadan uygulamaya kalkan yerler de bulunmaktadır. Bu noktada uzmanlığın oldukça kritik bir dönem taşıdığını belirtmekte fayda var. Yanlış bir tedavi uygulanması olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilir.
Türkiye’de akupunktur tedavisi Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenen pek çok sağlık kurumunda sağlanmaktadır. Bu merkezlere başvurarak güvenle bu tedavi yönteminden faydalanabilirsiniz.
5. Manyetik Alan Tedavisi
Hayatımızın dört bir yanı elektronik aletlerle çevirili. Gözle görmesek bile bu cihazlar etrafımızda ciddi bir elektromanyetik kirlilik yaratıyor. Artan elektromanyetik kirlilik ise vücudumuzun farklı bölgelerinde ağrılara neden oluyor. Özellikle bel, omuz, sırt ağrısı elektromanyetik kirliliği en büyük yansımalarından.
Manyetik alan tedavisi vücudumuzda oluşan bu olumsuz durumun giderilmesi için uygulanıyor. Her hangi bir yan etkisi bulunmayan bu tedavi ile vücuttaki negatif yük temizlenmektedir.
Vücuttaki manyetik kirliliğin temizlenmesinde uygulanan tedavi uzmanlar tarafından gerçekleştirilmelidir. Türkiye’de hem devlet hem de özel hastanelerde bu tedavi uygulanmaktadır.