Türkiye'de Sağlık

Türkiye’de Doğumdan Sonra Bebeğe Yapılması Gereken Zorunlu Aşılar

Türkiye'de Doğumdan Sonra Bebeğe Yapılması Gereken Zorunlu Aşılar

 

Önlenebilir hastalıkları aşı ile kontrol altına almak veya tamamen ortadan kaldırmak için Türkiye’de doğumdan sonra belli dönemlerde bebeklere aşılar yapılır. Doğru ve zamanında yapılan aşılamalar ile bebeklerin bağışıklık sistemi güçlendirilir ve herhangi bir hastalıktan doğabilecek ölümler ve sakat kalma riskleri yok edilmiş olur.

Aşıların koruma süreleri birbirinden farklılık gösterir. Bazı aşılar doğumdan sonra bir kere yapılması halinde ömür boyu koruma sağlayabiliyorken bazı aşıların belli sürelerde tekrardan yapılması gerekir.

Türkiye’de bebeklere uygulanan aşı programları bilinçli bir şekilde ve uzmanlar gözetiminde gerçekleştirilir. Doğan her çocuğun aşı takvimi olur ve aile hekimlikleri bu aşı takvimine uyulup uyulmadığını denetler. Türkiye’de doğumdan sonra bebeğe yapılması gereken zorunlu aşılar ise şunlardır;

BCG AŞISI

Canlı bakteri aşısı olan BCG aşısı, doğumdan sonraki ikinci ayın sonunda deri altına yapılır. Türkiye’de 1951 yılından beri zorunlu olarak uygulanan BCG aşısı ilk zamanlarda 4 doz olarak uygulanıyordu. 1997 yılında 2 doza düşürülen bu aşı 2006 yılında Dünya Sağlık Örgütü kararıyla tek doza düşürülmüştür.

DİFTERİ‐BOĞMACA‐TETANOZ AŞISI

İnaktif bir aşı olan bu aşı 1937 yılında Türkiye’de doğumdan sonra yapılacak zorunlu aşılar kapsamına girmiştir. Doğumdan sonraki 2. ay ile başlayan aşı takvimi 4. ay, 6. ay ve 18. ayda tekrarlanır. 2010 yılı itibariyle bu aşılar ilköğretim birinci sınıfta da yapılmaktadır.

HEPATİT B AŞISI

1998 yılında rutin uygulanan aşılar listesine eklenen Hepatit B Aşısı, %90-95 oranında etkindir. 2003 yılından itibaren doğumdan sonraki ilk ayda, 2. ayda ve 9. ayda yapılıyordu. 2007 yılında doğumdan sonraki ilk ay ve 1 ile 6. aylarda yapılmaya başlandı. 2006 yılında erken yakalama programı aşıları listesine eklenen Hepatit B aşısı, 11 yaşına kadar olan çocuklarda 0,5ml, 11 yaşından büyük çocuklarda ise 1ml dozajında yapılıyor.

HEMOFİLUS İNFLUENZA TİP B AŞISI

Düzenli uygulanan ülkelerde İnvaziz Hibb hastalığında %99 oranında azalma olduğu kanıtlanmıştır. 2006 yılında Türkiye Ulusal Bağışıklama Programına DBT aşısı ile birlikte girmiştir. 2007 yılında ise Beşli Aşı programına dahil edilmiştir.

Güncel aşı takvimine göre bu aşı Türkiye’de doğumdan sonraki 2, 4, 6 ile 18. aylarda yapılmaktadır. 1 yaşından 5 yaşına kadar tek doz düzenli olarak yapılır. 5 yaşından sonra ise sadece riskli gruptaki çocuklara yapılır.

KIZAMIK‐KABAKULAK‐KIZAMIKCIK AŞISI

Türkiye’de 1970’li yıllardan sonra aşı programına girmiştir ve 1987 yılına kadar 8. ve 15 aylardaki bebeklere iki doz şeklinde yapılmıştır. 1987’den 1998 yılına kadar doğumdan sonraki 9. ayda tek dozaj olarak uygulanırken 2006 yılından sonra 9. ay ve ilköğretim birinci sınıfta olmak üzere toplamda iki doz olarak yapılmaktadır.

Güncel aşı takviminde kızamık – kızamıkçık – kabakulak (KKK) üçlü aşısı olarak yer alan bu aşı grubu, 12. ayda ve ilköğretim birinci sınıfta yapılmaktadır.

SUÇİÇEĞİ AŞISI

Canlı bir virüs aşısı olan Suçiçeği aşısı deri altına uygulanır ve aşı sonrasındaki etkinlik; bütün olgularda %80 – %90 olurken ciddi hastalıklarda %95 – %100 oranındadır. Olması gereken aşı dozu ikidir. İlk doz 12 ile 15. aylar arasında yaptırılırken ikinci doz 4 – 6 yaş arasında yaptırılır.

PNÖMOKOK AŞISI

İlk olarak 2008 yılının kasım ayında yedi bileşenli konjuge pnömokok aşısı olarak aşı takvimine giriş yapmıştır. 2011 yılından itibaren ise 12 bileşenli olarak 60 aydan küçük tüm çocuklara uygulanmaktadır.

HEPATİT A AŞISI

İnaktif bir aşı türü olan Hepatit A aşısı iki doz olarak 6 ay ara ile yapılır. 12 – 23 aylık tüm çocukların ve Hepatiti A enfeksiyonu taşıma riski bulunan bireylerin aşılanması gerekir. Hepatit A Aşısı; %94 – %100 oranında koruyuculuk sağlamaktadır.

Av. Batın Yılmaz

Potansiyel bir iş sözleşmesini yansıtan yukarıdaki şartlar yalnızca ek tartışmalar için bir temel olarak sunulmuştur ve yasal olarak bağlayıcı bir yükümlülüğü yoktur. Tüm tarafların dahil olduğu bir sözleşme son haliyle yazılı olarak yapılmadıkça yasal olarak bağlayıcı hiçbir yükümlülük oluşmayacak, olduğu ima edilmeyecek ya da olduğu sonucuna varılmayacaktır.

İlgili Makaleler

10 Yorum

  1. Civa olduğuna emin misiniz? Civa insanı deriyle kana karışsa bile zehirlerken aşılar nasıl öldürmüyor acaba allah allah. Okumadığınızı, hatta tam bir cahil çomar olduğunuz buradan anlayabiliyoruz.

  2. 1981 yılında köyde dünyaya geldim. 1 yaşında İstanbul’da gelmişiz. Annem okuryazar değil. Aşıların takibi yapmadığı için hem köyde hem burda muhtemelen çift aşı olan biriyim. Bu yaşıma kadar hiç ciddi sağlık sorunum olmadı. Sağlıklı bir çocuk dünyaya getirdim ve araştırmalar yaptım aşı olup olmayacağı konusunda. Sonrasında düşündüm ki aşının içeriğindeki maddeler hastalığın oluştuğu zarardan vereceği hasardan fazla olmayacağı kanaatine varıp bütün aşılarını yaptırdım. İçim yine rahat değil elbet içerik konusunda ama başka çözüm de yok.

  3. Türkiye ‘ de aşıların hiçbiri zorunlu değil. Bir dilekçe ile reddediliyor. Yapılması önerilen aşılar demek daha doğru olur. İnsanları asagilayarak kimse gerçekleri örtemez. Açıp prospektus okumayı bilen her “normal insan” asinin içerisinde ne olduğunu görebilir. Evet cıva da var alüminyum da formaldehit de. Bunları bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Tonlarca Türkçe makaleyi degil tonlarca yabancı makale okudum. Ve gerçekler ortada. İlkokul bilgisi gibi o kadar kişi ölüyordu şimdi ölmüyor gibi açıklamalar hiçbir şeyi değiştirmez.

    1. Naz Er hanımefendi yanlış bilgilendirme olmasın diye yazayım. Eskiden bir şişe içerisinden çekilip çok çocuğa yapılan asilarda koruyucu olarak civa aluminyum formaldehit kullanılıyordu. Şu anda yapılan aşılar tek bir enjektör içerisinde ve bozulmayı önlemek amacıyla olan bu maddeleri içermez. Prospektüslerinde de var. Saglik bakanligi ‘da bu tekli asilari kullanıyor.

    2. You’re absolutely right, and in France there is huge battle between some aware parents and government because of more and more intrusive medical laws. Nowadays, if you don’t vaccinate your child, he may not be able to go to school, even your doctor can denounce you to child welfare. Imagine a second losing your child because you care his health more than anyone else ?
      This is dictatorship, in France, the country of “human rights”.

  4. Merhaba,

    Okan beyin civa sorusuna, bir biliminsanı olarak, saygıyla cevap vermek istiyorum.

    Lütfen salak salak konuşmayın. Varsa ne olacak? Siz aşı uzmanı mısınız? Tüm doktorlar, araştırmacılar saf, tek sizin aklınıza geldi di mi bu soru.. Yapılmak istenen aşı olmayıp hasta olun ki ilaç endüstrisi para kazansın..

    Aşıların efektif etkileri üzerine yazılmış tonla Türkçe bilimsel makale var (bilimsel!), açın okuyun, kaç çocuk, genç ölüyormuş zamanında şu an aşılar sayesinde adını bile bilmediğimiz hastalıklar yüzünden.

    Saygılarımla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu